Çevreci Beşeri Bilimler Merkezi
Çevreci Beşerî Bilimler Merkezi
Kapadokya Üniversitesi Çevreci Beşerî Bilimler Merkezi, disiplinler arası, disiplinler ötesi ve türdeş disiplinlerin ve uluslararası diyalogların iş birlikleri ile güçlendiği bir platformdur. Merkez, kırılgan gezegenimizi çevreleyen iç içe geçmiş, acil ekolojik konulara ve etik ve sosyal sorunlara yeni bakış açıları sunmaya çalışmaktadır. Her ne kadar farklı ve çok yönlü olsalar da bu perspektifler, arzu edilen ekolojik sonuçlara ulaşmak için iş birliğine elverişli ortak ve esnek bir platformu temsil etmektedir. Merkez ayrıca, ekolojik sürdürülebilirliği destekleyen eğitimi, sanatı ve edebiyatı da teşvik eder. Hedeflerimizden birisi hem insanın hem de insan olmayanın bakış açısını yansıtan çevresel anlamda adil hikayeleri yaymaktır. Hikayeler, etkili direniş araçlarıdır. Bu anlamda dünyayı, çevresel anlamda adil yaklaşımlar çerçevesinde yeniden hikayeleştirmek, yaşadığımız yere bakmaksızın karşılaştığımız gezegen çapında tehdide somut çözümler bulmada bilimsel çabalar kadar önemlidir. Nitekim hepimiz ekolojik belirsizlikler içinde yaşıyoruz ve Donna Haraway'in gezegenin jeomorfolojik süreçlerinde ve doğal döngülerinde “messmates” dediği şey haline geldik. İçinde bulunduğumuz çağın, insan çağı ya da Antroposen olarak adlandırılması, zararlı kolektif faaliyetlerimizden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, sessiz kalması zorunlu olmayan zarar görmüş insan olmayan varlıkların duyulmamış seslerini dikkate alan yeni bir terminoloji aracılığıyla oluşabilecek yeni bir dünya hikayesine ihtiyacımız vardır. Yeni sorumluluklar, daha sürdürülebilir çözümler ve etik dönütler ortaya koyma yetisini oluşturarak kaybedebileceklerimizi yeniden değerlendirmemiz gerektiğinin mesajını iletmek istiyoruz.
Çevreci beşerî bilimlerin, çok türü kapsayan iç içe geçmişlikleri, insan ve insan olmayan arasındaki ilişkiler, biyolojik çeşitlilik kaybı, küresel ısınma, Dünya'nın derin tarihi, çevresel dönüşümler, değişen mikro ve makro iklimler, bozulan jeokimyasal kuvvetler ve tahribata uğramış bir gezegende insan olmanın ne anlama geldiğine dair bakış açıları ile ilgilenenler için burası doğru yerdir. Merkezimiz, beşerî bilimlerden, doğa bilimlerinden ve sosyal bilimlerden bilim insanlarının iş birliğini teşvik etmektedir.
Merkezimiz:
- Çevreci beşerî bilimler, güzel sanatlar ve fen bilimleri arasında bir iş birliği platformu oluşmasını sağlamakta,
- Birçok disiplinin bakış açısını entegre eden çalışmalar yapmakta,
- İnsan ve insan olmayan ilişkiler üzerine yeni teorik yaklaşımları, bilgi oluşumlarını ve anlatıları geliştirebilmeyi mümkün kılmaktadır.
Merkezimizin hedefleri arasında şunlar yer almaktadır:
- Ulusal ve uluslararası çevreci beşerî bilimler merkezleri, akademik kurumlar, küresel ağlar, çevre kuruluşları ve ilgili özel kuruluşlarla iş birliği kanalıyla çok disiplinli araştırma gerçekleştirmek. (Özel ve kamu sektörlerinden akademik ve diğer paydaşların disiplinler ötesi girişimlerini teşvik ederek uluslararası araştırma gruplarıyla iş birliği yapılmaktadır);
- Küresel ve yerel bağlamlarda insan ötesi çevrelerin sürdürülebilirliğini sağlamak için çalışmak;
- Sosyal ve siyasi farkındalığı ve tüm türlerin yaşam haklarının kabulünü sağlamak;
- Çevre etiği ve sürdürülebilirliği teşvik etmek ve iklim adaleti, biyolojik çeşitlilik adaleti ve eko-kültürel adalet konularında disiplinler ötesi projeler geliştirmek.
Merkezimiz aşağıdaki amaçlara yönelik çalışmaktadır:
- Antroposen çağında artan karmaşık ekolojik zorluklara teknolojik çözümler bulmaktansa, odağı maddesel-söylemsel bağlamlarda eko-kültürel çerçeveye taşımak.
- Çevreci beşerî bilimler programlarını yükseköğretime entegre etmek ve böylece Türk üniversitelerinde disiplinlerarasılığı teşvik etmek. Merkezimiz ayrıca, disiplinler arası araştırma projelerini, konferansları ve yayınları desteklemektedir.
Kavramsal modelimiz, Kapadokya’nın kendine özgü jeolojik tarihinden ayrılamaz kadim kültürel mirasıdır. Disiplinlerarası iş birliği ile Kapadokya Üniversitesi'ndeki Çevreci Beşerî Bilimler Merkezini, ulusal ve uluslararası platformlarda cazibe merkezi haline getirmeyi umuyoruz. Orta Anadolu'nun yüksek platosunda yer alan Kapadokya, volkanik patlamaların ardından Anadolu’da 30 milyon yıl önce başlayan jeolojik bir sürecin sonucu olan ve peri bacaları olarak bilinen mantar görünümlü doğal yapılarla ünlüdür. Kül, tüf adı verilen gözenekli bir kayaya dönüştü ve bunu takip eden milyonlarca yıl boyunca, rüzgâr ve su bu tüfleri kule ve koni şekillerinde aşındırdı. İşte tam da bu sebepten böylesine büyülü bir manzara oluştu. 1985 yılında Kapadokya'nın Göreme Milli Parkı, Kapadokya Kaya Siteleri ve büyüleyici yeraltı şehirleri UNESCO tarafından dünya mirası ilan edildi.